Bir tarafta silah üretimine ayrılan milyarlarca dolar ve bir tarafta bir yudum su ya da bir lokma ekmek bulamadığı için ölen, tüm yeraltı ve yer üstü zenginlikleri “medeni” ülkeler tarafından “medeniyet götürme” adı altında talan edilmiş Afrika'nın yoksul insanları.Afrika 1960 yılından bu yana dünyanın en fakir kıtası olma özelliğini sürdürmektedir.
Dünya Gıda Örgütü’nden yapılan açıklamaya göre Afrika’da 38 milyon insan açlık tehlikesiyle karşı karşıya bulunmaktadır. Etiyopya ve Sudan’da da 18 milyon kişi açlık nedeniyle ölüm tehlikesi altındadır Afrika’nın güneyinde yer alan Zimbabwe, Zambiya, Malavi, Le soto, Swaziland ve Mozambik’te de 16,4 milyon kişi açlık sorunu yaşmaktadır.
Afrika geneline bakıldığında açlık sorununun temel nedenin kuraklık olduğu zannedilmektedir. Fakat kuraklık, Afrika’da milyonlarca kişinin ölümü ile ifade edilen açlık sorununu ve kötü beslenmeyi tek başına açıklamaya yetmemektedir. Afrika’da bugün yaşanan açlık ve kuraklığın temel nedenini Avrupa ülkelerinin sömürge politikalarında aramak gerekmektedir. Afrika sahip olduğu altın, gümüş gibi değerli yer altı kaynakları ve kıtanın jeo stratejik önemi Avrupa'nın ilgisini çekmiştir. 17. yüzyılda Hollanda'nın Afrika’ya gelişiyle başlayan sömürgeleştirme faaliyetleri Avrupa'nın tam anlamıyla Afrika’nın doğal zenginliklerini keşfettiği 19. yüzyılda zirveye ulaşmıştır
Kaynak : http://gezgindergi.com/dunyada-aclik-2-bolum/ (25.08.2014)